Evim Evim Güzel Evim!

Geri dönüş planları filan derken dün akşam kendimi birden otobüste buldum.8 saatlik bir yolculuğun ardından çok şükür kazasız belasız eve geldim.Gittiğim şirket Afyon üzerinden gittiği ve oldukça yavaş gittiği için 11 saatte varabilmiştim :D.Onun için dönüş hızlı oldu.Şimdi biraz uykum var onu geçiştireceğim, yani uyuyacağım :D.Arkasından e-postalara cevap vereceğim, yapılmayı bekleyen işler var onları halledeceğim.Merak etmeyin fotoğrafları da koyacağım.Bu arada annemi, babamı, kardeşimi, yatağımı, bilgisayarımı, faremi çok özlemişim :D.Onlar da beni özlemişler :D.Ha unutmadan Creative ses sitemi aldım Ankara’dan o da dehşet ses veriyor az önce denedim :D.Neyse şimdilik biraz uyku ;).

Dönüş Planları

Ankara maceramın büyük kısmını geride bıraktım ve artık yavaş yavaş geri dönüş planlarını yapmaya başladım.Galiba haftasonu dönüyorum.Şu ana kadar gezdiğim, gördüğüm yerlere dayanarak aklımda Ankara’nın güzel bir yer olduğu düşüncesi oluştu.Özellikle Altınpark muhteşem.Ankara’ya gidenlerin mutlaka gezmesi gereken bir yer olduğunu düşünüyorum.Daha neler neler var.Aklıma ilk gelen bu oldu.Dönüşde fotoğraf albümü koyacağım siteye.Oradan çektiğim fotoğraflardan ne kadar haklı olduğumu göreceksiniz?

Ankara’da Başlangıç

Öncelikle yolculuk aşamamın çok kötü geçtiğini söyleyebilirim.Yaklaşık 3-4 saat Antalya otogarında otobüs bekledim.Sonrasında ise Ankara’ya gelince beni karşılayacak olan kişican saatleri şaşırmış ve uyanamamış :(.Kötü bir başlangıç oldu ama gerisi güzel.Bol bol fotoğraf çekiyorum.Ayrıca Ankara’nın çok güzel ve samimi dişicanları var bunu da belirtmek isterim :D.Neyse fotoğrafta kalmıştık bu çektiğim fotoğrafları gelince galerimde yayınlayacağım.Gördüğüm kadarı ile site de yalnız kalmamış hpinize tek tek teşekkürler.Ayrıca neden bu kadar seyrek yazdığımı sorarsanız olduğum yerde internet yok 🙁 internet kafe de yok 🙁 (yakınlarda yok yani).Varsa da ben görmedim ne de olsa yabacıyız.Kablosuz internet algılıyor ama şifreli olduğundan giremiyorum :D.Şimdi bir dişicanın internetini kullanarak yazdım bu yazıları, kendisine çok teşekkür ediyorum bu ince hareketi için.Her ne kadar bu yazıyı yazarken arkamdan yumruklar yesem de yazdım :D.Bu olayla kendimi Ulubatlı Hasan gibi hissediyorum.Hiçbirşeye aldırmadan amaca ulaşmaya çalışıyorum.Kendinize iyi bakın.Ha unutmadan halı saha maçına gidicem 11-12 arası izlemek isteyenler gelsin :).

Ankara Ankara Güzel Ankara

Sınavlar bitti, okullar kapandı ve herkes yavaş yavaş tatile çıkıyor.Kimisi Kayseri’ye kimisi Bursa’ya kimisi Ankara’ya…Herkes bir yerlere gidiyor.Artık ben de tatil vaktinin geldiğini düşünüyorum :D.Yarın akşam Ankara’ya gidiyorum sevgili kişican ve dişicanlar.Yaklaşık 10 günlük bir maceram olacak.Ondan sonrası henüz belli değil.Bu 10 gün içinde siteme çok sık yazı gönderemeyebilirim.Ancak vakit buldukça söz yazacağım :D.Sizden isteğim sitemi ben yokken yetim çocuk gibi bırakmamanız :D.Dönüşüm de muhteşem olacak diyebilirim.ilk etapta CSS ile ilgili makaleler yazacağım.En başlarda benim gibi zorluk çekenler varsa zorlanmasınlar diye…En baştan alıp kullanımına, tavsiye araçlara kadar herşey.Bu konu ile ilgili yardımcı olmak isteyen arkadaşlar varsa bir e-posta kadar yakın olduğumu unutmasınlar.ilk fırsatta görüşmek dileği ile kendinize çok ama çok cici bakın.

Dünya Kupası Analizi

Bu Dünya Kupas’sı öyle enteresan geçiyor ki şaşıp kalmamak mümkün değil.Büyük takımlar favori olarak gösterilen takımlar çok komik duruma düşüyorlar.Küçük takımlar, adı duyulmamış takımlar ayakta alkışlanıyor.Peki bu durum gerçekten de böyle mi?Yani küçük takımlar çok iyi oynuyor byük taımlar tökezliyor mu?Bence bunun bir de arka yüzü var ki o da iddia şirketlerinin bu durumda büyük rol oynadığı.Tabi bu benim kişisel düşüncem.Grup maçlarında şöyle çok zevkle izlediğim bir maçı hatırlamıyorum.Hep durgun hep durgun.Brezilya bile iki maçında da zevk vermedi ki bu da benim ihtimallerimi güçlendiriyor.Ancak bu durumun grup maçlarından sonra devam edeceğini sanmıyorum.Çünkü kupa geliri iddia gelirinden fazla olur ;).Yani işin özü şu ki iddia geldi mertlik bozuldu 😛

Aşkım!

Saat sabahın körü.Yer bizim evin önü.Yataktan bir kişican sesiyle fırladım.Kişican önce “Allahuekber” diye bağırıyor ben de uyku sersemliği ile kendi kendime aha dedim militanlar geldi adamın birini kesiyorlar :D.Kalktım çıktım balkona kişicanın birisi çıldırmış vaziyette taksden inmiş bağırıyor “Allahuekber,aşkım aşkım”.Ama öyle bir bağırıyor ki boru gibi ses var zaten.Sonra aradan 5-10 dk. geçince olay anlaşıldı.Kişicanın sevgilisi bizim karşı binada oturuyormuş :D.Dün de ayrılmışlar.Bizim kişican da gece boyunca içmiş sonra da gelmiş sabah sabah vakitsiz öten horozlar gibi ötmüş :D.Artık mahalle sakinlerinden birkaç babacan dişicanla bizim aşık kişicanı barıştırdılar.Şekil X’de de görüldüğü gibi şu dişican milleti biz kişicanlara neler yapıyorlar :D.

Akbank Reklamı

Son zamanlarda televizyonda oynayan reklmalardan en çok hoşuma gideni şu Akbank’ın beyaz kıyafetli kişican ve dişicanların bilgisayar yardımı ile hızlandırılmış efektlerinden oluşan reklamı.insan izleyince işte reklam budur diyor.Çok ama çok güzel.Yanlış duymadıysam reklamda oynayan kişican ve dişicanlar Afrika’dan getirtilmiş bir dans grubuymuş.Grubun ismini bilen varsa söylesin.Reklamda bunu yaptıklarına göre kendi danslarında kimbilir neler neler yapıyorlardır?Reklama aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.iyi seyirler.

Reklamı indir

Ah Şu Çinliler

Bu Çinliler manyak derim de kimse inanmaz.Bakın da görün :D.

Çinde bir üniversitede oldukça ilginç bir olay …

Kızın biri bir gün yeni aldığı bisikletiyle okula geliyor ve okulun bahçesindeki bisiklet parkına henüz kilit almadığı için öylece bırakıyor..Derslerin bitiminde okul çıkışı bisikletinin yerinde olmadığını görüyor ve çok sinirleniyor…Ertesi gün sabah okula geldiğinde bisikletini üzerinde bir notla bir gün önce bıraktığı yerde buluyor. Üzerindeki notta “Çok özür dilerim ama bisikletine gerçekten çok ihtiyacım vardı aldıktan 2 saat sonrageri getirdim ama sanırım çıkışına yetişemedim çok üzgünüm anlayışın için teşekkürler.”Kız doğruca bir bisikletçiye gidiyor ve 5 tane kilit alarak okula dönüyor.. bisikleti iyice kilitleyip 5 farklı anahtarla derse giriyor ve olayı arkadaşlarına anlatıyor…Ders bitimi okul çıkışında 5 kilit taktığını anlattığı arkadaşlarıyla beraber bisikletini almaya gittiğinde şok oluyor…Bisikletin üzerinde 10 kilit ve birde not var.. “Eğer acil ihtiyacım olduğu halde ben kullanamayacaksam sen hiç kullanamayacaksın.”

Gördünüz mü?alayı manyak bunların :D.

Değer,Değer ister!!!

insanlar birbirleri ile her zaman etkileşim içindedir.Mutlaka birbirleri ile konuşurlar,eğlenirler,dostluk kurarlar ve buna benzemez neler neler yaparlar?insan birine değer veriyorsa, onu önemsiyorsa, mutlaka bunun karşılığını da bekler.Karşılıksız dostluk olmaz.Yanlış anlaşılmasın benim dediğim karşılık maddi yönden değil.Ben birine değer veriyorsam karşılığında da değer verilmem lazım.Sadece ben bir dostluk için çaba gösterirsem ne o dostluktan fayda gelir ne de kendime bir fayda sağlarım.Size kimin değer verip kimin vermediğini bir anda anlamanız elbette mümkün değil.Ama zamanla herşey ortaya çıkar ve kimin size gerçekten değer verdiğini anlarsınız.Değer olarak herşeyi düşünebilirsiniz.Aşk,kardeşlik,abilik,ablalık,yoldaşlık…Ama siz değer verip de karşılığında gösterdiğiniz değerin ufacık bir kısmını bile almıyorsanız o dostluktan veya herneyse; ondan ümidinizi kesme zamanı gelmiştir.Şimdi bunları neden yazdım gecenin bir vaktinde?Kimbilir belki arayıp sormayan dostlarıma bir sitem veya içimden yükselen bir ses.Belki de birilerine karşı yapılan son açıklama…